4 Şubat 2009 Çarşamba

Diyarbakırlı çocuklar, haydi Gazze’ye



Nazım ALPMAN
nazim@internethaber.com
Diyarbakırlı çocuklar, haydi Gazze’ye
04 Şubat 2009 Çarşamba
En baştan belirtelim ki, sonradan yanlış anlaşılmalar meydana gelmesin:

-Uluslararası dayanışma iyidir!

Türkiye’de yaşayanlar, sıkça tanık oluruz böylesi organizasyonlara...

Bugünlerde Filistin Dayanışması ülkemizde çok yaygın bir çerçevede yürüyor. Kampanyanın ekseninde ise “Gazzeli Çocuklar” yer alıyor.

İsrail’in kamu güvenliği için, Gazzeli Çocuklar, kurşunlanıyor, tank paletleri altında kalıyor, misket bombalarıyla parçalanıyorlar.

Eskiden Filistin ile ilgili her şey solculardan sorulurdu. Filistin “devrim” demekti, Filistin diyeni de atıyorlardı içeri.

Filistin’de İslamcı akımlar Filistin Kurtuluş Örgütü’nün önüne geçince, Türkiye’de aynı cenahtan yankı buldu.

Artık Filistinli çocuklarla dayanışma içinde bulunmak “suç” değil!

***

1980’lerin ikinci yarısı Bulgaristan vatandaşı Türkler için kâbus gibi yıllardı. Köylerin isimleri değiştiriyordu.

Bununla da kalınmıyor, her yaştan Türklerin de isimleri değiştirilip Bulgar isimleri veriliyordu.

Türkiye bu insan hakları ihlallerine karşı büyük bir tepki gösterdi.

İnsanların kendi anadillerinde konuşmaları, isim almaları, yerleşim tabelaları dikmelerinden doğal ne olabilirdi ki?

Todor Jivkov devrildikten sonra 1991’de Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinde Türklerle konuşuyordum. Balkan Türkleri, Türkiye sevgilerini uzun şık cümlelerle anlattıktan sonra sordular:

-Bu Kürtler ne istiyorlar?

-Köylerimizin isimleri değiştirilmesin, çocuklarımıza Kürt isimleri koyabilelim istiyorlar!

-Ama bunlar çok normal istekler… Biz de burada aynı şeyleri istedik!

Aziz Nesin işte bu yüzden yargılanacağı kitabını yazmıştı:

“Bulgaristan’da Türkler/ Türkiye’de Kürtler!”

***

Çocukların savaş ortamında tam donanımlı bir asker gibi görülerek kurşunlanması en hafif tanımla ayıptır, günahtır!

Bu noktada “nerede” diye sorulabilir mi?

Çocuk her yerde çocuktur. Onları kurşunlamak her yerde ayıptır, insanlık dışıdır!

Diyarbakır’da olaylar çıktığında “Gazzeli Çocukların” dünya çapında hamisi Tayyip Erdoğan ne dediğini hatırlıyor musunuz?

Ben yazayım:

-Kadın, çocuk… Gereği neyse yapılacak!

Mardinli 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ı hatırlıyor musunuz?

Babasıyla kamyon yüklerken otomatik silahlarla taranarak öldürüldü.

Şimdi bu “Gazze rüzgarı” sahiciyse…

İçtense…

O zaman Başbakan Diyarbakır’a gitmeli, büyük bir parka çocukları toplayıp demeli ki:

-Zamanında sizleri, Gazzeli Çocuklar kadar korumadığım için sizlerden, ölen arkadaşlarınızdan özür diliyorum!

Eğer yapmazsa…

Erdoğan’ın çocuk şefkatinden istifade etmek için tek yol kalıyor:

-Haydi Diyarbakırlı çocuklar Gazze’ye

Hiç yorum yok: